Atalarımızın da dediği gibi; ne ekersen onu biçersin.
Düşündüğünüz ve harekete geçirdiğiniz iyi niyetiniz ile yaptığınız her şey sizlere iyilik olarak geri dönecektir.
Şikayetçi olmayın. Şikayetiniz içinizde
yaşadığınız ruhsal durumla alakalıdır. Bencil olmayın, çıkarcı düşünmeyin, kibir
sizden uzak olsun... Bu düşünceler sizi yaşanmaz hale getirir.
Çin'li filozof Konfüçyüs'ün dediği gibi; bilgi insanı şüpheden
, iyilik acı çekmekten kurtarır.
Ve Mevlana'nın güzel bir sözü bu yazıma cevap niteliğinde;
Şikayetçi kötü huyludur, iyi huylu şikayet
etmez tahammül eder.
İyilik karşılık beklemeden yapılan yardımdır. Karşılık
beklersek yardım kavramından çıkar ve çıkar ilişkisine dönüşür ve bunu karşı taraf hissettiği zaman kendisini size borçlu hisseder. Bunu hissettirmemeliyiz.
Mesela en son ne zaman bir amcaya veya teyzeye
yolda yardımcı oldunuz ya da bebekli bir kadına bir el uzattınız veya bir
çocuğu ne zaman sevindirdiniz. İşte bunun altında yatan bu yapılanlar
iyiliktir, iyi niyettir. İyi olmaktan şaşmayın.
Ben teyzeye yardım etsem ne olur etmesem ne olur demeyin alacağınız bir hayır duası kadar güzel bir şey yoktur ve Allah kimin
duasını kabul eder bilemeyiz. Siz iyilik yapmayı alışkanlık haline getirin. İyiliğe en başta düşünceleriniz dahil olmalı. Aklınızdan kin besleyerek isteksiz
yapılan iyilikten hayır beklemeyin. Önce isteyin gerçekten isteyerek iyilik
yapın. Bu sizi tanımlayan en büyük özelliğiniz olmalı. Siz böyle anılmalısınız.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesinden uzaklaşın.
Size gelen her bir kişiden alacağınız mutlaka bir ders
olacaktır.
Ya da bir gün bana dokunmasın dediğiniz kişiye işinizin düşeceğini unutmayın.
Olmaz demeyin elbet bir gün bir yerde
bir yolunuz kesişir ve dokunmasın dediğiniz yapılması gereken işinizi yapar. Bu en basit örnektir.
Her yaptığınız iyiliğin karşılığını; belki yaptığınız günün
yarınında, belki bir ay, bir senesinde alacaksınız. Bunun tarihi yoktur ihtiyacınızın olduğu anda bu yaptığınız iyilikler size mutlak geri dönecektir.
İçinizdeki sevgiyi köreltmeyin. Maalesef büyüyen dünyamızda süregelen bir kötülük kavramının , bilinçsizliğin, umursamaz tavrın önüne geçemiyoruz. Ama bu duruma engel olmak bizim elimizde.
Mevlana'nın dediği gibi; '' Bir Mum Diğer Mumu Tutuşturmakla Işığından Hiç Bir Şey Kaybetmez...'' sen etrafına nasıl ışık saçarsan o ışık büyüyüp gidecektir ve bu ışığı saçmak bedavadır.
Ben etrafımdan böyle görüyorum diyerek sizin yapacaklarınıza acaba ne derler düşüncesiyle hayata bakmayın. Siz; size gelen doğruları, iyilikleri yapın ve emin olun bu bakış açınız değişiminiz yukarıda belirttiğim gibi ışık olarak yayılacaktır.
Elalem ne der kavramını şöyle bir kenara atın, sizden uzak aklınıza gelemeyecek bir kenara
ve çok sevdiğim şu cümleyi getirin onun yerine.
Tavrınız olsun..
Tarzınız olsun..Hedefiniz olsun..
Çizginiz olsun..
Presipleriniz olsun..Farkınız olsun..
Sınırlarınız olsun..
Velhasıl kelam her şeyiniz size has;
nev-i şahsına münhasır olsun..
Davranışlarınız taklit,
düşünceleriniz satılık,
değerleriniz emanet olmasın.
...ve yine bugünkü yazımı Mevlana'nın eşsiz sözlerinden biriyle noktalıyorum.
''Üzülme can!
Doğruysan zarar gördüm deme.
Bil ki;
iyiler mutlaka kazanır.''
Sağlıcakla kalın...
Uzun zamandır iki üç cümleden fazla bir şey okumamıştım. Bana yeniden okumayı sevdirdiniz. Bu gidişle ileride belki kitap bile okurum. Tabi "kitap"ın yazarı siz olursanız "belki"yi kaldırırım.
YanıtlaSilYazı yazmaya dahada heveslendiriyor böyle yorumlar çok teşekkür ederim...
YanıtlaSil