8 Mart 2018 Perşembe

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

                           
               .... 8 Mart 1857 ....
            Yer: ABD New York...
      Olay: 40.000 kişilik bir fabrikada grev sonucunda fabrikaya kilitlenen işçiler ve ardından çıkan yangın sonucu hayatını kaybeden 120 kadın işçi...
                Bu olayın ardından öneriler sonucu 1921 den sonra 8 mart ta düzenli olarak kutlanıyor başlama sebebi acı ama kadınlara kadın olduklarını hatırlatan TEK GÜN.

              Her sene , her gün, her ay.... Kadınlar için onlarca proje başlıyor bu Türkiye'm de. Hep farkındalık şiddete son adına... ne değişiyor ölüm sayısı azalmıyor artıyor aksine.
      Öyle ki 2017 yılında 409 kadın cinayeti işlenmiş olup 387 çocuk cinsel  istimara uğrayıp 332 kadına cinsel şiddet uygulandı.
      Peki 2018...
      2018 yılının daha 3.üncü ayındayken yaklaşık 75 kadın canından oldu ve bir bu kadarda cinsel şiddete maruz kalan kadın ve çocuklar...
       Bursa da geçtiğimiz yıl bana göre çok saçma olan bir uygulaya başlanılmıştı. BursaRay'da kadınlara özel vagon. şimdi ise kaldırıldı. Çünkü çözüm bu değildi. Kimse de zaten bu vagonlara saygı göstermemişti.
       Aslında bir çok platformda öncelik kadınlara yönelik olsa da engellemelerde yok değil.
Hala tv de şiddet dizileri devam etmekte. Bizlerin silahlı dizileri izlemeye mahkum bırakıldığını düşünüyorum. Olur olmaz kliplere şarkılara yasaklar getirilirken neden bu dizler hala ekranlarda. Sosyal platformda biz kadınlar bunu dile getirmeye çalışırken tv lerde neden şiddete eğilimli kişilerle ilgili belgeseller hazırlanmıyor. Ya da bu şiddeti uygulayan insanlar üzerinden tedavi vs. yapılmıyor.
      Cinsel istismarı gerçekleştirdikten sonra o ahlaksıza uygulanan hadımın manası ne olacak ki?
Şiddet gören kadın tedbir istediği halde sağlanamıyorken ve bu tedbire karşı cinayetler şiddetler işleniyorken çözüm nasıl bulunacak?
     Tam bir muamma değil mi?
     Neden kadınlar bu kadar değersiz?
Aslında her erkeğin karısını kadın doktora götürme isteğiyle başlamıyor mu bu eğitimsizlik? ... ve maalesef ki altta yatan en büyük sebep eğitimsizlik ve Allah korkusu. Bu nasıl bir eğitimsizlik , nasıl bir görgü, örf ve adettir ki ahlaksız bu kişi ve kişiler annesine kız kardeşine el kaldıramazken karısına ya da hiç tanımadığı bir kadına şiddet gösterebiliyor. Bu ahlaksızlara söylenmedi mi veda hutbesinde Hz. Muhammed (s.a.v)in '' KADINLAR SİZE ALLAH'ın EMANETİDİR'' sözü.
   
     Ben bu yazımda toplumdaki biz kadınların yolda yürürken , otobüste tek başına kaldığında şoförle göz göze gelmekten kaçınmasına , akşamın 11'inde sokağa çıkmak için düşünme ve vazgeçme sebeplerini belli bir sayıya oranla dile getirmeye çalıştım. Bu oranları http://www.dogrulukpayi.com 2018 kadın istatistikleri sitesinden ve bir çok haber kanallarından okuyabilirsiniz.


   Acıyla yoğrulan,
   Sabırla bilenen tüm kadınlarımızın
      Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun....
  👧 #kadınolmak🌹🌹🌹




Sağlıcakla Kalın..






                               

4 Mart 2018 Pazar

Ahh.. Sosyal Alem... Ahh...

                         
                      Sosyal Medya...
                      Başımızın belası aslında hepimiz farkındayız ama ne çare diyoruz. Kimimiz gerektiği şekilde kullanırken kimimiz kölesi olmuş haldeyiz.
                      Tüm hayatımızı facebook'a instagram'a twitter'a swarm'a tumblr'a pinterest'e ve daha nicesine adamış durumdayız. Amaç...
                       Amaç şu interneti bize gerekli olan bilgileri aktarması, uzaktaki dostlarımızı ailemizi sosyal medyadan kucaklamak, sevinçlerimizi sevdiklerimizle paylaşmak için kullanmamız gerekirken maalesef ki bu boyutları artık uzunca bir zaman önce aştık.
        Bu boyut kim kime ne demiş acaba bana mı dedilere geldi. 
                           İşte en derin mevzular... Kişilerin önüne geçemedikleri kendilerini bu denli sosyal medyaya bağladıkları durum. Aslında kişi kendini paranoid şizofreniye bağladığının farkında değil... Sosyal medya üzerinden küsüp barışıyor, kavgalar ediyoruz ve sonuç paranoyaklık diz boyu artmış halde.
                           Oysaki kişinin yazma özgürlüğü diye bir şey var aynı basın özgürlüğü gibi. Kişi üstüne alınıyorsa sıkıntı büyük  en derin mevzuda bu işte. Mevlana'nın sözü gibi '' misafir gelecekmiş gibi evini, ölüm gelecekmiş  gibi kalbini temiz tut''. Kendimize inancımız ve güvenimiz yoksa vay halimize... ama neden böyle olduğumuzu şöyle bir espriyle dile getireyim ki '' hep o dini mesajları 10 kişiye göndermedik diye'' :)
                          Mesela hiç bir konuyu internet ortamında tartışmayın birebir konuşmalarımız da ses tonumuzu iyi niyetle ayarlamışken, maalesef yazılı olarak bu iyi niyet ve ses tonumuzu internet ortamında belli edemiyor , anlaşılamıyor ve karşımızdakini anlayamıyoruz ve inatla da anlamak istemiyoruz.
                          Bir de paylaşılan haberlerin ne kadar doğru olduğu durumu var. Ooohhoo oradan oraya oradan oraya derken yanlış bir haber doğru olup doğru haber doğruluğunu yitiriyor maalesef. Bunlara kanmayın basite kaçmayın araştırın internet bizler araştıralım diye var. Bir de bu haberlerin yanlış olduğu halde doğruymuş gibi inatla paylaşılması için üzerimize yağmur gibi yağması var.
                         ... ve hiç hazetmediğim bir  durum kişilerin yemek tabaklarını paylaşması. Basitçe şunu düşünebilirsiniz ama olay o sizin düşündüğünüz gibi değil, benim aklımdaki bu yemeği yiyemeyenin elinde ıphone var değil. Kıçına don alacak parası yoktur evet ıphone la gezer o ayrı bir yazı niteliği taşıyor  ve mutlaka yakın zamanda kaleme almalıyım. Arkadaş hamilesi var hamilesi olmasa da gecenin bir yarısı senin paylaştığına ulaşacak durumda olmayan var ve daha nicesi var ama bunun adı bende Görgüsüzlükten başka bir şey değil üzgünüm. Maalesef artık böyle de rezil bir hal alıyor ortalık.
                          Sosyal medya artık bir ticarethane ortamına döndü kişisel hesaplar dahil olmak üzere kişiler komedi mizahtan, laf sokma sanatından, incik boncuk satmaktan yürüyüp gidiyor artık.
Ben bile blogumu instagram  https://www.instagram.com/gamzemerickamir/  üzerinde storylerde minik minik notlarla tanıtmaya çalışıyorum #gamzeninnotlari hashtagi ile.. Özgür basın gibi :) ben de gerek instagram da gerek burada kişilerin muzdarip olduğu konuları dile getirerek ya da bir çok sosyal medya sayfalarında alışılagelmiş sözlerin dışında notlarımı paylaşıyorum yazı özgürlüğümü kullanarak.

                         Akıl size ait değilse ruhunuz özgür kalamaz...
                         Fikir , düşünce ve özgürlüğünüzün kısıtlanmasına izin vermeyin.... 


    Sağlıcakla kalın...

Tatilde Nereye Gitmeliyim Diye Düşünenlere